
SERDAR ÖKTEM

MEDDLE (KARIŞMAK)

A PILLOW OF WINDS
A cloud of eiderdown draws around me
Softening the sound
Sleepy time when I lie with my love by my side
And she's breathing low, and the candle dies
When night comes down you lock the door
The book falls and waves roll by
The seasons change the wind is warm
Now wakes the owl, now sleeps the swan
Behold a dream, the dream is gone
Green fields, a cold rain
Is falling in a golden dawn
And deep beneath the ground the early morning sounds
And I go down
Sleeping time when I lie with my love by my side
And she's breathing low
And I rise like a bird
In the haze when the first rays touch the sky
and the night winds die
FEARLESS
You say the hill's too steep to climb
Climb it.
You say you'd like to see me try
Climbing.
You pick the place and I'll choose the time
And I'll climb
That hill in my own way.
Just wait a while for the right day.
And as I rise above the tree lines and the clouds
I look down, hearing the sound of the things you've said today.
Fearlessly the idiot faced the crowd
Smiling.
Merciless the magistrate turns 'round
Frowning.
And who's the fool who wears the crown?
And go down,
in your own way
And every day is the right day
And as you rise above the fear-lines in his brow
You look down, hearing the sound of the faces in the crowd.
SAN TROPEZ
As I reach for a peach
Slide a rind down behind The sofa in San Tropez.
Breakin' a stick with a brick on the sand.
Ridin' a wave In the wake of an old sedan.
Sleepin' alone in the Drone of the darkness,
Scratched by the sand that Fell from my love,
Deep in my dreams and I Still hear her callin'
"If you're alone, I'll come home."
Backward and homebound,
The pigeon, the dove,
Gone with the wind
And the rain, on an airplane.
Owning a home
With no silver spoon,
I'm drinking champagne
Like a good tycoon.
Sooner than wait for
A break in the weather,
I'll gather my far-flung
Thoughts together.
Speeding away
On the wind to a new day.
And if you're alone
I'll come home.
And I pause for a while
By a country style
And listen to the things they say.
Diggin' for gold
With a hoe in my hand.
Open a book
Take a look at the way things stand.
And you're leading me down
To the place by the sea.
I hear your soft voice
Calling to me.
Making a date for
Later by phone
And if you're alone
I'll come home.
SEAMUS
I was in the kitchen
Seamus, that's the dog, was outside
Well I was in the kitchen
Seamus, my old hound, was outside
Well you know the sun was sinking slowly
And my old hound-dog sat right down and cried
ECHOES
Overhead the albatross hangs motionless upon the air
And deep beneath the rolling waves
In the labyrinths of coral caves
The echo of a distant time Comes willowing across the sand
And everything is green and submarine
And no-one showed us to the land
And no-one knows the where or whys
But something stirs and something tries
And starts to climb towards the light
Strangers passing in the street
By chance two separate glances meet
And I am you and what I see is me
And do I take you by the hand
And lead you through the land
And help me understand the best I can
And no-one calls us to move on
And no-one forces down our eyes
And no-one speaks and no-one tries
And no-one flies around the sun
Cloudless everyday you fall upon my waking eyes
Inviting and inciding me to rise
And through the window in the wall
Come streaming in on sunlight wings
A million bright ambassadors of morning
And no-one sings me lullabies
And no-one makes me close my eyes
And so I throw the windows wide
And I call you across the sky
A PILLOW OF WINDS
(RÜZGÂRLARIN YASTIĞI)
Kuştüyü bir bulut sarıyor etrafımı
Yumuşatarak sesleri
Uykulu anlarımda uzanırken yanına sevgilimin
Ve o hafifçe nefes alıyor, ve mum sönüyor
Gece olduğunda kilitle kapını
Kitap düşüyor yere
Karanlık inerken ve dalgalar yuvarlanırken
Mevsim değişiyor, rüzgâr ılıklaşıyor
Şimdi baykuşun uyanma zamanı, kuğuların ise uyuma
Yeni bir rüya gör, diğeri bitti
Yeşil kırlar, serin bir yağmur
Yağıyor altın bir şafakta
Ve yerin altındaki derinliklerde erken sabah sesleri
Ve ben iniyorum aşağı
Uyku vaktinde uzanırken yanına sevgilimin
Ve o hafifçe nefes alırken
Ve ben bir kuş gibi yükseliyorum
Siste göğe ilk ışıklar dokunurken
ve gece rüzgârı ölüyor.
FEARLESS
(KORKUSUZ)
Tepenin tırmanmak için çok dik olduğunu söylüyorsun, tırmanırken
Denerken beni görmek istediğini söylüyorsun, tırmanırken
Sen yeri belirle, zamanı ben seçeceğim
Ve tepeye kendi tarzımda tırmanacağım
Yalnızca doğru günün gelmesini bekle
Ve ben ağaçların çizgisine ve bulutlara yükselirken
Sesini duyunca aşağıya bakacağım
Bugünkü sözlerinin
Korkusuzca kalabalığa baktı budala, gülümseyerek
Zalim sulh hakimi arkasına dönüyor, kaşlarını çatarak
Ve kim o tacı takan ahmak
Kuşkusuz kendi yöntemlerinle
Ve her gün doğru gündür
Ve sen alnındaki korku çizgilerinin üstüne yükseldiğinde
Aşağıya bakacaksın duyunca sesini kalabalıktaki yüzlerin
SAN TROPEZ
Uzanırken bir şeftaliye
San Tropez'deki bir sedirin kenarından aşağıya kayıyorum
Kumdaki bir tuğlayla kırarken bir dalı
Eski bir sedyenin peşinden sürüklenirken bir dalgayla
Yapayalnız uyurken karanlığın uğultusunda
Bitmiş aşkımdan geriye kalanlar kuma kazınmış
Düşlerimin derinliklerinde o ve ben hala duyuyorum sesini
Eğer yalnızsan, eve geleceğim
Yurduna geri dönen güvercin
Rüzgârla gitti ve uçağın üzerine yağan yağmur
Gümüş kaşığı olmayan bir evde doğdum
Zengin ve iyi bir işadamı gibi şampanya içiyorum
Beklemek yerine havanın kırılmasını
Toparlayacağım darmadağınık olmuş düşüncelerimi
Rüzgârla hız kazanmış yeni bir güne doğru
Eğer yalnızsan eve geleceğim
Bir süre duracağım kırdaki çit merdiveninin başında
Ve dinleyeceğim onların söylediklerini
Elimdeki deliği altın aramak için kazacağım
Aç o kitabı, bir göz at orada anlatılanlara
Beni aşağı sürüklüyorsun deniz kıyısındaki o yere
Bana seslenen yumuşak sesinin duyuyorum telefonda
Buluşalım diyor daha sonra
Ve eğer yalnızsan, eve geleceğim
SEAMUS
Mutfaktaydım
Seamus, yani köpeğim, dışardaydı
Evet ben mutfaktaydım
Seamus, benim yaşlı tazım, dışardaydı
Evet biliyorsun güneş yavaşça batıyor
Ve benim yaşlı tazım yere oturdu ve ağladı
ECHOES (YANKILAR)
Albatros havada hareketsizce asılı duruyor
Ve yuvarlanan dalgaların derinliklerinde
Mercan kayalıklarının labirentlerinde
Uzak bir zamanın yankısı
Kumsala vuruyor ağlamaklı
Ve her şey yeşil denizin altında
Ve kimse göstermedi bize karayı
Ve kimse bilmiyor nerede olduğunu ve nedenleri
Ama bir şey kıpır kıpırdı ve bir şey çabalıyor
Ve Işığa doğru tırmanmaya başlıyor
Yabancılar geçiyor caddeden
İki ayrı bakış karşılaşıyor rastlantıyla
Ve ben senim ve gördüğüm şey ben
Ve elinden tutuyorum seni
Ve karaya doğru götürüyorum
Ve yardım ediyorsun bana daha iyi anlamam için
Ve kimse hareket etmemiz için bize seslenmiyor
Ve kimse zorlamıyor gözlerimizi kapamaya
Ve kimse konuşmuyor ve kimse çabalamıyor
Ve kimse güneşin çevresinde uçmuyor
Bulutsuz her gün açılan gözlerimin önündesin
Kalkmaya davet ediyor ve kışkırtıyorsun
Ve duvardaki pencereden
İçeri akıyor güneş ışığının kanatlarında
Sabahın bir milyon parlak elçisi
Ve kimse ninniler söylemiyor bana
Ve kimse gözlerimi kapatmıyor
Ve ben açıyorum sonuna kadar pencerelerimi
Ve gökyüzü boyunca sesleniyorum sana