
SERDAR ÖKTEM

PIPER AT THE GATES OF DAWN
(ŞAFAĞIN KAPILARINDAKİ KAVALCI)

SEE EMILY PLAY
Emily tries, but misunderstands,
She's often inclined to borrow somebody's dreams till tomorrow,
There is no other day,
Let's try it another way,
You'll lose your mind at play,
Free games for may
See Emily play
Soon after dark Emily cries, ah ooh
Gazing through trees in sorrow hardly a sound till tomorrow
There is no other day
Let's try it another way
You'll lose your mind and play
Free games for may
See Emily play
Put on a gown that touches the ground, ah ooh
Float on a river forever and ever, Emily
There is no other day
Let's try it another way
You'll lose your mind and play
Free games for may
See Emily play
ASTRONOMY DOMINE
Lime and limpid green, a second scene
a fight between the blue you once knew.
Floating down the sound resounds
Around icy waters underground
Jupiter and Saturn, Oberon, Miranda
And Titania, Neptune, Titan
Stars can frighten. . . . .
Blinding signs flap flicker flicker flicker
Blam pow pow
Stairway scare Dan Dare who's there. . . . . .
Lime and limpid green
The sound surrounds icy waters under
Lime and limpid green The sound surrounds the icy waters
Underground
LUCIFER SAM
Lucifer Sam, Siam cat
Always sitting by your side
Always by your side
That cat's something
I can't explain
Jennifer Gentle, you're a witch
You're the left side
He's the right side, oh no
That cat's something I can't explain
Lucifer go to sea
Be a hip cat
Be a ship's cat
Somewhere anywhere
That cat's something I can't explain
Night prowling sifting sand
Padding around on the ground
He'll be found
When you're around
That cat's something I can't explain
MATILDA MOTHER
There was a king who ruled the land
His majesty was in command
With silver eyes the scarlet eagle
Showered silver on the people
Oh mother tell me more
Why did you have to leave me there
Hanging in my infant air, waiting
You only have to read the lines of
Scribbly black and everything shines
Accross the stream with wooden shoes
Bells to tell the king the news
A thousand misty riders
Climb up higher once upon a time
Wondering and dreaming
The words have different meanings
Yes they did. . . . .
For all time spent in that room
The doll's house darkness old perfume
And fairy stories held me high
On clouds of sunlight floating by
Oh mother tell me more
Tell me more. . . . . . . . . . .
FLAMING
Alone in the clouds all blue
Lying on an eiderdown, yippeee
You can't see me but I can you
Lazing in the foggy dew
Sitting on a unicorn no fear
You can't hear me but I can you
Watching buttercups cup the light
Sleeping on a dandelion too much
I won't touch you but then I might
Streaming through the starlit skies
Travelling by tlephone
Hey ho
here we go
Ever so high
Alone in the clouds all blue
Lying on an eiderdown, yippee
You can't see me but I can you
TAKE UP THY STETHOSCOPE&WALK
Doctor doctor I'm in bed
Doctor doctor aching head
Doctor doctor gold is lead
Doctor doctor choke on bread
Doctor doctor underfed
Doctor doctor gold is lead
Doctor doctor Jesus bled
Doctor doctor pain is red
Doctor doctor dark doom
Gruel ghoul greasy spoon
Used spoon dark doom
Music seems to help the pain
Seems to motivate the brain
Doctor kindly tell your wife
That I'm alive
Flowers thrive
Realise
Realise
Realise
THE GNOME
I want to tell you a story 'bout a little man if I can
A gnome named Grimble Gromble
And little gnomes stay in their homes
Eaiting, sleeping, drinking their wine
He wore a scarlet tunic
A blue -green hood, it looked quite good
He had a big adventure
Admidst the grass, fresh air at last
Wining, dining, biding his time. . . . . . . . . . . . . .
And then one day
Hooray, another way for gnomes to say
Ooh my. . . . .
Look at the sky, look at the river
Isn't it good?
Look at the sky, look at the river
Isn't it good?
Winding, finding places to go
And then one day
Hooray, another way for gnomes to say
Ooh my ooh my. . . . . . . . . .
CHAPTER 24
All movement is accomplished in the six stages
And the seventh
brings return
The seven is the number of the young light
It forms when darkness is increased by one
Change, return, success
Going and coming without error
Action brings good fortune
Sunset
The time is with the month of winter solstice
When the change is due to come
Thunder in the Earth, the course of Heaven
Things cannot be destroyed once and for all
Change, return, success
Going and coming without error
Action brings good fortune
Sunset
Sunrise
All movement is accomplished in the six stages
And the seventh
brings return
The seven is the number of the young light
It forms when darkness is increased by one
Sunset
Sunrise
SCARECROW
The black and green scarecrow
As ev'ryone knows
Stood with a bird on his hat
And straw everywhere
He didn't care. . . .
He stood in a field where barley grows
His head did no thinking his arms didn't move
Except when the wind cut up rough
And mice ran oround on the ground
He stood in a field where barley grows
The black and green scarocrow is sadder than me
But now he's resigned to his fate
'Cause life's not unkind
He doesn't mind
He stood in a field where barley grows
BIKE
I've got a bike, you can ride if you like
I've got a basket, a bell that rings
And things to make it look good
I'd give it to you if I could, but I borrowed it
You're the kind of girl that fits in with my world
I'll give you anything, everything if you want things
I've got a cloak it's a bit of joke
There's a tear up the fronts it's red and black
I've had it for months
If you thing it could look good then I guess it shold
You're the kind of girl that fits in with my world
I'll give you anything, everything if you want things
I know a mouse and he hasn't got a house
I don't know why I call him Gerald
He's getting rather old but he's a good mouse
You're the kind of girl that fits in with my world
I'll give you anything, everything if you want things
I've got clan of gingerbread men
Here a man, there a man, lots of gingerbread men
Take a couple if you wish, they're on the dish
You're the kind of girl that fits in with my world
I'll give you anything, everything if you want things
I know a room of musical tunes
Some rhyme, some ching, most of them are clockwork
Let's go into the other room and make them work
SEE EMILY PLAY
Emily dener ama yanlış anlar...
O genellikle başkalarının rüyalarını yarına kadar ödünç almaya eğilimlidir.
Başka bir gün yok.
Hadi başta türlü deneyelim.
Oyunda aklını kaybedeceksin.
May için bedava oyunlar
Emily’nin oynamasını görelim.
Karanlıktan hemen sonra Emily ağlar...
Ağaçlar arasından üzüntü içinde bakar yarına kadar pek ses çıkarmaz
Başka bir gün yok
Hadi başta türlü deneyelim.
Oyunda aklını kaybedeceksin.
May için bedava oyunlar
Emily’nin oynamasını görelim.
Yere değen bir elbise giydirelim
Bir nehirde sonsuza kadar gidelim, Emily
Başka bir gün yok
Hadi başta türlü deneyelim.
Oyunda aklını kaybedeceksin.
May için bedava oyunlar
Emily’nin oynamasını görelim.
ASTRONOMY DOMINE
Pastel ve duru yeşil, ikinci perde,
Bir zamanlar bildiğin maviyle aralarında bir savaş,
Süzülürken aşağı yankılanıyor ses
Yeraltındaki buzlu suların çevresinde
Jüpiter ve Satürn, Oberon, Miranda
Ve Titania, Neptün, Titan
Yıldızlar korkabilir
Kör eden burçlar kanat çırpıyor titreye titreye titreye
Blam pow pow
Oradaki Dan Dare'i ürkütüyor merdiven
Pastel ve duru yeşil
Ses buzlu suları kuşatıyor aşağıda
Pastel ve duru yeşil
Ses buzlu suları kuşatıyor
Aşağıda
LUCIFER SAM
Lucifer Sam, siyam kedisi
Daima senin yanında oturur
Daima senin yanında
Bu kedide birşey var
Açıklayamadığım
Jennifer Gentle, sen bir cadısın
Sen sol tarafta
O sağ tarafta, oh hayır
Bu kedide bir şey var açıklayamadığım
Lucifer, denize git
Bir hippi kedi ol
Bir geminin kedisi ol
Herhangi bir yerdeki biryerde
Bu kedide birşey var açıklayamadığım
Gece sinsi sinsi gezinip kumu eşeliyor
Sessizce dolanıyor toprakta
Ortaya çıkacak o
Sen oralardayken
Bu kedide birşey var açıklayamadığım. . . . . .
MATILDA MOTHER (MATILDA ANNE)
Bir kral varmış ülkeyi yöneten
Majesteleri hüküm sürermiş
Gümüş gözleriyle kırmızı kartal
Gümüş yağdırırmış insanlara
Oh anne biraz daha anlat
Neden beni bırakman gerekti orada
Asılı kalarak çocuksu hayallerimde bekleyerek
Yalnızca okuman gerekiyordu
Siyahla karalanmış satırları ve herşey parlayacaktı o zaman
Akıntının öte yanına geçerek tahta ayakkabılarla
Krala haberleri iletmek için çalıyor çanlar
Bin esrarengiz atlı
Doruklara tırmanırmış evvel zaman içinde
Merak eder ve düşlerdim
Farklı anlamları olan sözcükleri
Evet farklıydılar. . . . . . . . .
O odada geçirdiğim tüm zamanlarda
Oyuncak bebeğin evinin karanlığı, eski parfümü
ve masallar beni yüksekte tuttu.
Gün ışığının bulutlarında gezindirdi
Oh anne biraz daha anlat
Biraz daha anlat bana. . . . . . . . . .
FLAMING
Masmavi bulutların içinde yalnızım
Kuştüyü bir yorganın üzerinde yatıyorum, yihhuuu
Sen beni göremezsin ama ben seni görürüm
Sisli çiyde tembellik ediyorum
Korkmadan bir unicorn'un (tek boynuzlu at) üzerinde oturuyorum
Beni duyamazsın ama ben seni duyarım
Düğün çiçeklerinin ışığı emmelerini izliyorum
Kara Hindiba çiçeklerinin üzerinde çok fazla uyuyorum
Sana dokunmayacağım ama sonra belki
Yıldız ışığıyla dolu göklerde süzülüyorum
Telefonla seyahat ediyorum
Hey, çıkıyoruz işte
Hiç çıkılmamış yükseklere
Masmavi bulutların içinde yalnızım
Kuştüyü bir yorganın üzerinde yatıyorum, yihhuuu
Sen beni göremezsin ama ben seni görürüm
TAKE UP THY STETHOSCOPE&WALK
(Senin stetoskopunu alıp yürüyelim)
Doktor doktor yataktayım
Doktor doktor başım ağrıyor
Doktor doktor altın kurşundur
Doktor doktor ekmek boğazımda kaldı
Doktor doktor yeterince beslenemedim
Doktor doktor altın kurşundur
Doktor doktor Isa kan kaybetti
Doktor doktor ağrı kırmızıdır
Doktor doktor karanlık akibet
Yulaf lapası, gulyabani, yağlı kaşık
Kullanılmış kaşık karanlık akıbet
Müzik ağrıya iyi geliyor gibi
Beyni çalıştırıyor gibi
Doktor karına nazikçe söyle
Hayatta olduğumu
Çiçekler büyüyor
Farkına varın
Farkına varın
Farkına varın
THE GNOME (CÜCE PERİ)
Eğer becerebilirsem bir öykü anlatmak istiyorum sana küçük bir adam hakkında
Grimble Gromble adında bir Cüce peri
ve küçük cüceler evlerinde oturan
Yiyor, uyuyor, şarap içiyorlar
O kırmızı bir tünik giyerdi
Oldukça güzel görünen cam göbeği kukuletası vardı
O büyük bir macera yaşadı
Çimlerin arasında, sonunda da açık havada
Kazanarak, yemek yiyerek, zamanını bekleyerek. . . . .
Ve sonra bir gün
Yaşasın, “ooh benim “demek için cüce perilere
Başka bir yol. . . . . . . . . . .
Göğe bak, nehire bak
İyi değil mi?
Göğe bak nehire bak
İyi değil mi?
Döne dene giderek, gidecek yerler bularak
Ve sonra bir gün
Yaşasın, “ooh benim, ooh benim “ demek için cüce perilere
Yeni bir yol. . . . . . . . . . . . . . . . . . .
CHAPTER 24 (BÖLÜM 24)
Tüm hareket altı aşamada tamamlanır
Ve yedincisi başa döndürür
Yedi genç ışığın numarasıdır
Karanlığı biri arttırdığında şekillenir
Değişim, geri dönüş, başarı
Hatasız gidiş ve geliş
Hareket şans getirir
Gün batımı
Zaman kış gündönümü ayı
Değişimin gelmesi yüzünden
Dünyada fırtına, cennet sırasında
Her şey bir anda ve tümüyle yok edilemez
Değişim, geri dönüşüm, başarı
Hatasız gidiş ve geliş
Hareketşans getirir
Gün batımı
Gün doğumu
Tüm hareket altı aşamada tamamlanır
Ve yedincisi başa döndürür
Yedi genç ışığın numarasıdır
Karanlığı biri arttırdığında şekillenir
Gün batımı
Gün doğumu
SCARECROW (BOSTAN KORKULUĞU)
Siyah ve yeşil bostan korkuluğu
Herkesin bildiği gibi
Şapkasında bir kuşla dikiliyordu
Ve her yer samandı
Umursamıyordu. . . . . .
Arpaların büyüdüğü tarlada dikiliyordu
Kafası kollarının hareket etmediğinin farkında değildi
Rüzgar sert esmedikçe
Ve fareler etrafında koşturuyordu
Siyah ve yeşil bostan korkuluğu benden daha umutsuz
Ama şimdi kaderine isyan ediyor
Çünkü yaşam zalim değil
Umurunda değil
Arpaların büyüdüğü tarlada dikiliyor
BIKE
(BİSİKLET)
Bir bisikletim var, istersen binebilirsin ona
Bir sepetim var, çalan bir zili
Ve onu güzel gösterecek şeyleri
Elimde olsaydı sana verirdim, ama ödünç aldım
Sen benim dünyama uyan bir kızsın
Sana her şeyi vereceğim, her şeyi eğer sen de istersen
Bir pelerinim var, matrak birşey
Önü açılıyor kırmızı ve siyah
Aylardır bende o
İyi göründüğünü düşünürsen bana da öyle gelir
Sen benim dünyama uyan bir kızsın
Sana her şeyi vereceğim, herşeyi eğer sen de istersen
Evi olmayan bir fare biliyorum
Ona neden Gerald dediğimi bilmiyorum
Oldukça yaşlı ama iyi bir fare o
Sen benim dünyama uyan bir kızsın
Sana her şeyi vereceğim, her şeyi eğer sen de istersen
Zencefilli çörek adamlardan bir sürü var
Burada bir adam, orada bir adam, bir sürü zencefilli çörek adam
İstersen bir çift al, tabakta duruyorlar
Sen benim dünyama uyan bir kızsın
Sana her şeyi vereceğim, her şeyi eğer sen de istersen
Bir oda biliyorum ezgilerle dolu
Bazısı uyaklı, bazısı şıngırtılı, çoğu saat tiktağı
Hadi öteki odaya gidelim ve çalıştıralım onları